Akbaş Hukuk Bürosu

İNFAZ KURUMUNA VEYA TUTUKEVİNE YASAK EŞYA SOKMA SUÇU (TCK 297)

İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçu, iki seçimlik hareketle işlenebilen bir suçtur:

  • İnfaz kurumuna (cezaevi) veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokma,
  • İnfaz kurumunda veya tutukevinde silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı bulundurma.

Suç, 5237 sayılı TCK’nın 297. maddesinde “Adliyeye Karşı Suçlar” bölümünde şu şekilde düzenlenmiştir:

İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak

Madde 297- (1) İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.

(2) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2011 tarihli ve E.:2010/69, K.:2011/116 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/20 md.) Birinci fıkra kapsamı dışında kalan;

a) Firarı kolaylaştırıcı her türlü alet ve malzemeyi,

b) Her türlü saldırı ve savunma araçları ile yangın çıkarmaya yarayan malzemeyi,

c) Alkol içeren her türlü içeceği,

d) Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeyi,

e) 188 inci maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları,

f) Kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını,

g) Yetkili makamlarca izin verilenler hariç, ses ve görüntü almaya yarayan araçları,

ceza infaz kurumuna veya tutukevine sokan, buralarda bulunduran veya kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların hükümlü veya tutukluların muhafazasıyla görevli kişiler tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların konusunu oluşturan eşyayı yanında bulunduran veya kullanan hükümlü veya tutuklu, bunu kimden ve ne suretle elde ettiği hususunda bilgi verirse, verilecek ceza yarı oranında indirilir.

İnfaz Kurumuna veya Tutukevine Yasak Eşya Sokmak Suçunun Unsurları

TCK m.297/1’de düzenlenen suçun maddi unsuru infaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokmak veya bulundurmaktır. Yargısal uygulamada, yasak eşyayı “kullanma” fiili de “bulundurma” unsuru kapsamında cezalandırılmaktadır.

Suçun hukuki konusu, silahuyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı olarak düzenlenmiştir.

5237 sayılı TCK’nın “İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak” başlıklı 297. maddesinin birinci fıkrası; “İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre suçun oluşabilmesi için iki seçimlik hareket öngörülmüş olup bunlardan birincisi; infaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokma, ikincisi ise infaz kurumunda veya tutukevinde silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı bulundurmadır. TCK’nın 297. maddesinin birinci fıkrasındaki suçun oluşabilmesi için bu iki seçimlik hareketten birisinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Bulundurma” kavramı, maddede sayılan eşyanın kişinin üzerinde veya hâkimiyet alanında tutulması anlamına gelmektedir. Ancak bulundurmanın kabul edilebilmesi için kişinin yasak eşyayı üzerinde veya hâkimiyet alanında tutma fiilinin makul bir süre devam etmesi gerekmektedir. Başka bir kişi tarafından üstte veya hâkimiyet alanında bulundurulan yasak eşyanın sadece kullanılması eylemi tek başına bulundurma olarak kabul edilemeyecektir.

Yasak eşya sokma” biçimindeki seçimlik hareket ise belirtilen yasak eşyanın çeşitli yol ve yöntemlerle dışarıdan infaz kurumuna veya tutukevinin içine sokulması suretiyle gerçekleştirilebilecektir. TCK’nın 297. maddesinin birinci fıkrasında sayılan eşyaların temin edilmesi veya bulundurulmasının ayrı bir suç oluşturması hâlinde ise TCK’nın 44. maddesi gereğince fikri içtima hükümleri uyarınca belirlenecek cezanın yarı oranında artırılacağı belirtilmiştir (YCGK-K.2020/192).

Madde gerekçesine göre; madde metninde bazı eşyaların yetkisiz olarak ceza infaz kurumlarına sokulması veya bulundurulması, suç hâline getirilmiştir.

Birinci fıkrada, infaz kurumu veya tutukevine sokulan veya bulundurulan eşyanın silâh, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı olması hâlinde verilecek ceza belirlenmiştir. Ancak, bunlardan silâhın, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin temin edilmesi ya da bulundurulması esasen suç teşkil etmektedir. Bu durumda fikri içtima hükümlerine göre fail daha ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılacaktır. Ancak, bu şekilde belirlenen ceza, fıkrada belirtilen oranda artırılacaktır.

İkinci fıkrada ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı dışında kalıp da, kanuna uygun olarak yasaklanmış olan her türlü eşya, araç, gereç veya malzemeleri ceza infaz kurumları ve tutukevlerine sokanlar hakkında uygulanacak cezalar öngörülmüştür. Ancak, bu suçun oluşabilmesi için, suç konusu eşyanın infaz kurumuna veya tutukevine sokulmasının mevzuat çerçevesinde yasaklanmış olduğunun fail tarafından bilinmesi gerekir. Yani bu suç, ancak doğrudan kastla işlenebilir.

Maddenin üçüncü fıkrasında, ceza infaz kurumu veya tutukevine yasak eşya sokma suçlarının tutuklu veya hükümlülerin muhafazasıyla görevli kişiler tarafından işlenmesi, bu suçlar açısından daha ağır cezayı gerektiren nitelikli unsur olarak kabul edilmiştir.

Dördüncü fıkrada ise, suç konusu yasak eşyayı infaz kurumu veya tutukevinde bulunduran kişiler açısından bir etkin pişmanlık hükmüne yer verilmiştir.

İnfaz Kurumuna veya Tutukevine Yasak Eşya Sokmak Suçu Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, suç işleyen kişinin işlediği fiil yüzünden sonradan pişman olması ve suç nedeniyle oluşan “doğrudan maddi bir zarar” varsa, zararı gidererek ceza indirimi hükümlerinden yararlanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. Suç işlendikten sonra fail tarafından etkin pişmanlık gösterilmesi halinde, güveni kötüye kullanma suçu cezası etkin pişmanlık nedeniyle indirilir.

TCK m.297/1-2’de tanımlanan suçların konusunu oluşturan eşyayı yanında bulunduran veya kullanan hükümlü veya tutuklu, bunu kimden ve ne suretle elde ettiği hususunda bilgi verirse, verilecek ceza yarı oranında indirilir.

İnfaz Kurumuna veya Tutukevine Yasak Eşya Sokmak Suçu Yargıtay Kararları

Ceza İnfaz Kurumuna Uyuşturucu Madde Sokmaya Teşebbüs ve İçtima – Yargıtay 10. Ceza Dairesi- Karar: 2015/33231

“Somut olayda, suç konusu esrarı kullanma dışında bir amaçla temin ettiğine ve bulundurduğuna ilişkin delil bulunmaması nedeniyle, sanığın fiili “kullanmak için uyuşturucu maddeyi kabul etme ve bulundurma” suçunu oluşturmaktadır. A. tarafından esrarın alınmasından itibaren sanığın belirtilen suçu tamamlanmıştır.

Sanığın fiili aynı zamanda TCK’nın 297. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen “ceza infaz kurumuna uyuşturucu madde sokma” suçunu da oluşturmaktadır. Ancak uyuşturucu madde sanığa teslim edilmeden ele geçirildiği için, belirtilen suç “teşebbüs” aşamasında kalmıştır.

5237 sayılı TCK’nın 297. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde, 1. fıkradaki suçun konusunu oluşturan eşyanın temin edilmesi veya bulundurulmasının ayrı bir suç oluşturması halinde, fikrî içtima hükümlerine göre belirlenecek cezanın yarı oranında artırılacağı öngörülmüştür.

Belirtilen durumlar dikkate alınarak; sanık hakkında tamamlanmış “kullanmak için uyuşturucu madde kabul etme ve bulundurma” suçu ile teşebbüs aşamasında kalan “ceza infaz kurumuna uyuşturucu madde sokma” suçundan ayrı ayrı uygulama yapılarak sonuç cezaların bulunması; daha ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek ceza TCK’nın 297. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi gereğince yarı oranında artırılarak sonuç cezanın saptanması ve böylece bu suçtan mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 38. maddesinin 1. fıkrası delaletiyle TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrası uyarınca “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir “

Cezaevinde Uyuşturucu Madde Bulundurma Suçu – Yargıtay 20. Ceza Dairesi- Karar: 2016/1259

“Sanık hakkında infaz kurumuna yasak eşya sokmak suçundan açılan davada, bu suçun konusunu oluşturan eşyanın bulundurulmasının suç olması halinde, fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek cezanın yarı oranında artırılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, 10.01.2012 tarih ve 2011/33 esas-2012/2 Sayılı kararla sanığın ceza infaz kurumunda iken uyuşturucu maddeyi kullanmadan önce üzerinde bulundurduğunun anlaşılmasına göre TCK’nın 297. maddesindeki suç sabit olduğu halde fiil bölünmek suretiyle uyuşturucu maddeyi cezaevine kimin soktuğu belli olmadığı kabul edilerek infaz kurumuna uyuşturucu madde sokmak fiilinden hukuken geçersiz olacak şekilde beraat kararı verilmesi, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan ise tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi; daha sonra sanığın deneme süresi içinde denetimli serbestlik tedbirine uymadığının Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce bildirilmesi üzerine yargılamaya devam edilerek temyiz incelemesine konu edilen 05.07.2013 tarih ve 2011/13 esas ve 2012/27 karar sayılı kararla da tek bir suç olarak düzenlenmiş olan infaz kurumuna yasak eşya sokmak (uyuşturucu madde bulundurmak) suçundan açılan davada fiil ikiye bölünmek suretiyle eylemin bir vasfı olan infaz kurumuna yasak eşya sokmak suçundan beraat kararı verilerek diğer vasfı olan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkûmiyet hükmü kurulmak suretiyle hükmün karıştırılması, bozma nedenidir “

Cezaevine Cep Telefonu Sokma Suçu – Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar : 2016/3301

“Yasal düzenlemelerin sarahatine göre her ne kadar 765 sayılı TCK’da “kullanmak” bu suçun maddi unsuru kapsamında seçimlik hareketlerden biri olarak sayılmış iken, 5237 sayılı TCK’da yasak eşya sokmak, bulundurmak suç sayılmış, ancak “kullanmak”tan bahsedilmemiş ise de,

5237 sayılı TCK’nın 297/1 maddesinde düzenlenen suç ile korunan hukuki değer; hapis cezası ve güvenlik tedbirlerinin, ilgili kanun tarafından belirlenen ilke ve amaçlar doğrultusunda infazının temini bakımından adli merciilerin otorite ve itibarının sağlanmasıdır.

Suçun maddi unsuru infaz kurumuna silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aleti sokmak veya bulundurmaktır.

Bulundurmaktan amaç kullanmak ve/veya kullandırmaktır. Bulundurmak her zaman kullanmayı gerektirmese de, kullanmanın, belli oranda süre ve sıklığa ulaştığında bulundurmayı da kapsadığının kabulü gerekir. Kanun koyucunun nihai amacının, infaz kurumuna sokulan iletişim aracının kullanılmasını engellemek olduğunda şüphe yoktur. (5275 sayılı 66/son) Bu bağlamda TCK’nın 297/1 maddesi iletişim araçları bakımından 5275 sayılı Kanunun 66/son maddesinin yaptırımını ortaya koymuştur. Nitekim uygulamada bu yönde gelişmiştir.

Somut olayda sanıklar …, ve …‘ın,… Kapalı Cezaevinde bulundukları sırada başka bir hükümlüden ele geçirilen cep telefonu ve sim kartla yaklaşık iki aylık süre zarfında birçok kez telefon görüşmesi yaptıklarının anlaşılması karşısında sanıkların sübut bulan müsnet suçtan cezalandırılmaları yerine yerinde görülmeyen gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından itirazın kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir”

Uyuşturucu Madde Nakletme ve Cezaevine Uyuşturucu Madde Sokmaya Kalkışmak – Yargıtay 10. Ceza Dairesi – K.2007/13851

“Yalova Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan kardeşi Nurullah’ı ziyaret etmek için cezaevine geldiğini belirten sanık Yavuz’un beraberinde getirdiği eşyalar üzerinde jandarma görevlileri tarafından yapılan arama sonucunda, ayakkabı topuğunun iç kısmı oyulmak suretiyle oluşturulan bölümde net 3.016 gram esrar içeren hint keneviri bitkisinin ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin cezaevine uyuşturucu madde sokmaya kalkışmak ve uyuşturucu madde nakletmek suçlarını oluşturduğu dikkate alınarak, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 297/1. fıkrasının son cümlesi ile aynı Kanun’un 44. maddesi hükmü birlikte değerlendirilip, daha ağır cezayı içermesi nedeniyle uyuşturucu madde nakletmek suçundan dolayı TCK’nın 188/3. maddesi gereğince belirlenecek cezanın, aynı Kanun’un 297/1. maddesinin son cümlesi uyarınca 1/2 oranında artırılması gerektiği gözetilmelidir”