Akbaş Hukuk Bürosu

CMK 308 VE 308/A MADDELERİ BAĞLAMINDA CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZI

     Ceza Hukukunda Kanun yolları; başvuru süresi, nitelikleri ve başvuru şartları açısından öncelikle olağan ve olağanüstü kanun yolu olmak üzere bir ayrıma tabi tutulmaktadır. Olağan kanun yolu, henüz kesinleşmemiş karar ve hükümlere karşı yapılan başvuru iken; olağanüstü kanun yolu kesinleşmiş, kimi zaman ise infaz edilmiş hükümlere karşı gidilebilen bir yoldur. Hükmün kesinleşmesi, kanun yoluna açık bir kararın temyiz edilmesi ve uygun görülmesi ve kanun yoluna başvurma süresinin geçmesi veya geri alınması veya reddedilmesi halinde verilen kararlar halinde ortaya çıkmaktadır.

 

     Olağan kanun yolları itiraz, istinaf ve temyiz iken olağanüstü kanun yolları Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı, kanun yararına bozma ve yargılamanın yenilenmesidir. 

 

     Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın İtirazı CMK 308 ve 308/A’da düzenlenmiştir. CMK 308 ve 308/A maddeleri, ceza muhakemesi sisteminde olağanüstü itiraz yollarının en önemli araçlarından biridir. Bu maddeler, yargılamada meydana gelen hukuka aykırılıkların ve usul hatalarının düzeltilmesi için bir mekanizma sunar. İtiraz yolunun temel amacı, adil bir yargılama sürecinin sağlanması ve hukuka aykırı kararların düzeltilip, içtihat birliğinin oluşturulması ve hukuk güvenliğinin tesis edilmesi amaçlarına hizmet etmektedir.

 

     Bu hususta kanun koyucu ikili bir ayrıma gidip hem Yargıtay (Temyiz) hem de Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) bakımından değerlendirmiştir. 2012’den 2023’e kadar sık sık ekleme ve iptallere maruz kalmıştır. Özellikle Anayasa mahkemesinin 308/A maddesindeki ilk cümlede “Sanığın aleyhine itirazlar” ibaresi yönünden iptal kararı vermiştir.(Anayasa Mahkemesi de 26.01.2022 tarihli, 2021/48 E. ve 2022/7 K. sayılı kararı) İlgili kanun maddelerinin son hali ve değerlendirilmesi şu şekildedir.

 

-YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZ YETKİSİ

 

Madde 308 – (1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.

 

(2) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.

 

(3) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.

 

     Normal şartlarda itirazın ilamın Başsavcıya ulaştığı tarihten itibaren 30 gün içinde yapılması gerekir. Bu yasal süre sanık açısından güvence teşkil eder. Yasal süre içinde Başsavcı tarafından itiraz yoluna başvurulmamışsa dahi sanık lehine itirazda süre şartı aranmaz. Sanık veya müdafi, Başsavcıya hukuki gerekçelerini ileterek itiraz kanun yoluna başvurmasını her zaman talep edebilir.  Başsavcılık bu istemleri hukuka aykırılığın ciddiyeti, ceza daireleri arasındaki içtihat birliği ve ceza dairesi kararının Yargıtay Ceza Genel Kurulu içtihadı ile uyumu yönünden değerlendirmektedir

 

     Yargıtay C. Başsavcısının itiraz başvurusu öncelikle kararı veren ceza dairesine gönderilir. Daire itirazı yerinde görürse kararını düzeltir, yerinde görmezse dosya Ceza Genel Kurulu’na gönderilir. Dairenin itirazı inceledikten sonra vereceği karara karşı Başsavcı yeniden itirazda bulunabilir. Ancak böyle bir durumda artık itiraz incelemesi doğrudan Ceza Genel Kurulu tarafından yapılacaktır.

 

     Evvelden tartışmalı olmakla beraber Yargıtay Ceza Genel kurulu Yargıtay Özel Dairelerinin bozma ve onama kararına karşı itiraz yoluna başvurulabiliceğine belirlemiştir. (YCGK 2007/3-63 E., 2007/87 K. sayılı ve 10.04.2007 tarihli kararı)

 

     Buna karşın Yargıtay C. Başsavcısı, itirazın Genel Kurul tarafından karara bağlanması anına dek itirazını geri alabilir. Lakin, tarafların kendi iradeleriyle bu yoldan vazgeçmesi imkanı yoktur. Geri alma ancak Başsavcı tarafından yapılabilir.

 

-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ İTİRAZ YETKİSİ

 

Madde 308/A –“(1) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren bir ay içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz. Sanık aleyhine itiraz edilebilmesi için kararı etkileyecek nitelikte esaslı bir hatanın bulunması zorunlu olup, bu itiraz sanık veya müdafiine daire tarafından tebliğ olunur. Tebligat, ilgililerin dava dosyasından belirlenen son adreslerine yapılmasıyla geçerli olur. İlgililer, tebliğden itibaren iki hafta içinde yazılı olarak cevap verebilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurula gönderilen itiraz hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır.Kurulun itirazın kabulüne ilişkin kararları, gereği için dairesine gönderilir. Kurulun verdiği kararlar kesindir. Dörtten fazla ceza dairesi olan bölge adliye mahkemelerinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından daire başkanları arasından belirlenen ve dört üyeden oluşan başkanlar kurulu bu incelemeyi yapar. Başkanlar kurulunun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir.” şeklindedir.

 

     Bölge Adliye Mahkemesi, diğer bir deyişle istinaf mahkemesi, yerel mahkeme kararını esas ve usul açısından inceleyerek hem olay denetimi yapar hem de hukuki denetim yapar. İstinaf mahkemesi, istinaf incelemesi neticesinde istinaf başvurusunu “esastan red” veya “düzelterek esastan red” kararı verdiğinde, temyiz edilemeyecek kararlar arasında yer alıyorsa, bu karar kesin niteliktedir. Kesinleşmiş İstinaf Mahkemesi kararlarına karşı, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığı kararı veren İstinaf Ceza Dairesi’ne itiraz başvurusu yapabilir.

 

     İstinaf incelemesi neticesinde karar kesinleşmişse; kesinleşen istinaf mahkemesi kararına karşı son çare İstinaf Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulmasıdır. Hukuka aykırı kesinleşmiş mahkeme kararına karşı itiraz yetkisini kullanması için İstinaf Mahkemesi Başsavcılığı’na hukuki gerekçeleri açıklayan bir dilekçeyle sanık veya müdafii tarafından başvurulması gerekir. Başsavcılık, talep halinde veya kendiliğinden, daha önce istinaf incelemesini yapan ceza dairesi nezdinde hukuka aykırı kararın düzeltilmesi için itiraz yetkisini kullanır.

 

     İstinaf incelemesini yapmış olan ceza dairesi, başsavcılığın talebini yerinde gördüğünde ceza davası dosyasını yeniden ele alarak kararını düzeltir. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir.

 

     Tüm bunlarla beraber Bu maddeler, yargılamada meydana gelen hukuka aykırılıkların ve usul hatalarının düzeltilmesi için bir mekanizma sunar. İtiraz yolunun temel amacı, adil bir yargılama sürecinin sağlanması ve hukuka aykırı kararların düzeltilmesidir demiştik.

 

     Bu bağlamda Yargıtay’ın bu maddeler doğrultusunda verdiği bozma kararları, itiraz yolunun etkinliğini ve önemini ortaya koymaktadır. Özellikle, delillerin yanlış değerlendirilmesi, hukuka aykırı delil kullanımı, savunma hakkının kısıtlanması ve mahkeme prosedürlerine uyulmaması gibi hususlar itirazlar sonucunda düzeltilir. Örneğin;

 

Karar 1: 3. Ceza Dairesi  2022/22850 E.  ,  2022/6244 K.

 

    -Özet: CMK 308 kapsamında sanık talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca yapılan itirazda, “silahlı terör örgütüne üye olmakla” yargılanan sanık hakkında istinafça verilen “tutukluluk halinin devamına” ilişkin karar, mahkemenin kanuna uygun şekilde teşekkül ettirilmemesi sonucunu doğurduğu için KALDIRILMASINA, karar verilmiştir.

 

Karar 2: 9. Ceza Dairesi   2021/24941 E.  ,  2022/2216 K.

 

– Özet: CMK 308/A kapsamında yapılan itirazda, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun “Çocuğun cinsel istismarı suçundan” Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinince 8 yıl 10 ay 20 gün hapis cezasının sanık, sanık müdafi ve katılan vekilince istinaf edilmesi üzerine, talebi inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi sair yönlerden yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar vermiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı ise Dairenin bozma kararı aleyhine 30 günlük süresi içerisinde CMK 308/A maddesi kapsamında itiraz olağanüstü yasayoluna müracaat etmiştir. Kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi itirazı reddederek, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun takdirine sevk etmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu ise itirazı CMK 308/A maddesi kapsamında esastan incelemiş ve “Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile KABULÜNE ve sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen bozma kararı yönünden KALDIRILMASINA karar vermiştir 

 

Karar 3: 9. Ceza Dairesi   2021/24941 E.  ,  2022/2216 K.

 

– Özet: CMK 308/A maddesi uyarınca yapılan bir itirazda, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 20/12/2019 tarih ve 2019/5-5 Esas ve Karar sayılı kararı;

  Fuhuş suçundan Şanlıurfa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin ayrı ayrı ikişer kez 4 yıl 6 ay hapis ve 6.000.-TL adli para cezasına, hak yoksunluğuna dair mahkumiyet hükmünün sanıklar müdafince istinaf edilmesi üzerine, talebi inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi sair yönlerden yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar vermiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı ise Dairenin bozma kararı aleyhine 30 günlük süresi içerisinde CMK 308/A maddesi kapsamında itiraz olağanüstü yasayoluna müracaat etmiştir. Kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi itirazı reddederek, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun takdirine sevk etmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu ise itirazı CMK 308/A maddesi kapsamında esastan incelemiş ve “Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin kararının KALDIRILMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 308/A maddesi uyarınca dosyanın gereği için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine karardan bir örneğin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermiştir.

 

Karar 4:  3. Ceza Dairesi  2022/13891 E.  ,  2022/3692 K.

 

– Özet: CMK 308 kapsamında yapılan itirazda; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Yargıtay (Kapatılan)16. Ceza Dairesinin kararı; sanık ile ilgili kısmına CMK 308. maddesi gereğince itiraz edildi. İtiraz nedeni incelendiğinde; “Ceza Genel Kurulunun **** kararında da vurgulandığı gibi, sanığın ve müdafisinin ayrı ayrı kanun yoluna başvurma hakkına sahip olmaları, farklı temyiz neden ve gerekçelerle hükmü temyiz etme hak ve yetkilerinin bulunması hususları dikkate alınarak, kanun koyucunun amacının sanığın haklarını korumaya yönelik olduğu, Tebligat Kanununun 11. maddesindeki vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı düzenlemesinin sanığın aleyhine olacak şekilde yorumlanamayacağı, bu anlamda ilk derece mahkumiyet hükmünü müdafisinin yanı sıra ayrıca istinaf eden ve kararın sonucundan haberdar edilmesini isteyen sanığa, bölge adliye mahkemesi kararının da tebliğ edilmesinin gerektiği, kendisine böyle bir tebliğ yapılmaksızın öğrenmek suretiyle hükmü 23.09.2019 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz talebinin ise süresinde olduğu ve bu nedenle dosyanın esastan incelenmesi gerekeceği kabul edilmelidir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımızca dosyanın esastan yapılan incelenmesinde ise, bölge adliye mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerden ötürü Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin kararına karşı sanık lehine 5271 sayılı Kanunun 308. maddesi uyarınca itiraz yoluna başvurulmuştur 14.06.2019 tarihli tebliğnamede hakkında görüş belirtilmemiş olan sanığın 23.09.2019 öğrenme tarihli temyiz talebi hakkında hüküm kurulmadığı anlaşıldığından; İlk derece mahkemesi mahkumiyet hükmünü müdafisinin yanı sıra ayrıca istinaf eden ve kararın sonucundan haberdar edilmesini isteyen sanığa, bölge adliye mahkemesi kararının da tebliğ edilmesinin gerekmesi, kendisine böyle bir tebliğ yapılmaksızın öğrenmek suretiyle hükmü 23.09.2019 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz talebinin ise süresinde olduğu ve bu nedenle dosyanın esastan incelenmesinin gerekmesi sebepleriyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE, Yargıtay (Kapatılan)16. Ceza Dairesinin 14.12.2020 gün ve 2019/6769 esas 2020/6244 sayılı kararının sanık yönünden KALDIRILMASINA, karar vermiştir. 

 

     Sonuç olarak bir kişi mahkemede adil bir şekilde yargılanmadığını veya delillerin yanlış değerlendirildiğini düşünüyorsa, CMK 308 ve 308/A maddeleri kapsamında itiraz edebilir. Bu itiraz, bölge adliye mahkemesi ceza dairesi veya yargıtay ceza dairesi tarafından tekrar değerlendirilir ve hukuka aykırılıklar tespit edilirse karar bozulur. Eğer Bölge Adliye Mahkemesindeki ilgili daire itirazı kabul etmezse Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna sevk eder. Eğer Yargıtay Ceza Daireleri itirazı kabul etmezse, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna sevk edilir. 

 

     İtiraz istemi ne kadar detaylı ve dayanığı kuvvetli olursa itirazın kabulü o kadar kuvvetli olmaktadır.

 

     kesinleşmiş ceza kararları, CMK 308 ve 308/A maddeleri sayesinde bir kader değildir.  Bu maddeler, hukuka aykırılıkların ve usul hatalarının düzeltilmesine olanak tanır, böylece adil bir yargılama süreci sağlanır. Bu nedenle, kesinleşmiş cezası olan kişiler veya yakınları, bu maddeler kapsamında itirazda bulunarak adalet arayışlarını sürdürebilirler. Verilen hukuka veyahut usüle aykırı kararlara karşı böylelikle bir itiraz mekanizması Ceza Muhakemesi Kanununca kurulmuştur.